Hata yapmaktan, söyleyeceğin şeyleri dile getirmekten, karşınızdaki insanların sizlere verecekleri tepkilerden korkmayın! Çünkü bu sizin tecrübe kazanmanızı sağlar ve tecrübeler sizi büyüterek, olgunlaştıran olaylardır. Fakat bunun yanı sıra unutmamanız gereken şeyler var. Bunlar söyleyeceğin her şeyi pat diye söylemek yerine söylemeden, dile getirmeden önce düşünmektir. Düşünmeden hareket ederseniz eğer düşünerek hareket ettiğiniz her an yaptığınız her şeyinizi tüm emeklerinizi, anılarınızı, sizlere yakın olan insanları kaybedersiniz. Kaybettiğiniz zaman ise olduğunuz yerden bir anda başladığınız yere doğru düşmeye başlarsınız. Düşmenizi engellemek için her çırpınmanız sizi daha hızlı başlangıç noktasına varmanızı sağlar. Başlangıç noktasına vardığınız zaman ise kendinizi bir boşlukta bulursunuz. Elinizi attığınız her şey boştur artık. Çünkü bir önceki yazdığım cümlelerde söylediğim gibi düşünmeden hareket ettiniz ve kaybettiniz. Anılarınızı da kaybettiniz, emeklerinizi de kaybettiniz, yanınızdaki insanları da kaybettiniz. Artık yalnız bir insansınız. Peki hiç düşündünüz mü? Sizin kaybetmenize sebep olan şey neydi? Neden şimdi başlangıç noktasındasınız? Neden büyük bir kayıp yaşadınız? Çünkü kazandığınız ne varsa bunları kontrol etmeye çalıştınız. Kontrol etmeye çalıştığınız her an ve her süre içerisinde farkında olamadığınız şey ise kontrol etmeye çalıştığınız ne varsa kontrol etmek yerine istediğiniz gibi değiştirmeye çalıştınız. Değiştiremedikçe işe yaramaz gibi bakmaya başladınız. Hatalıydınız fakat hatalı olduğunuzu kabul etmek yerine onun suçlu ve hatalı olduğunu düşünerek savundunuz. İşte kaybetmeye burada başladınız çünkü hırslandınız. Hırs, insanı köreltir. İnsanı yüceltmek yerine insanı yerin dibine kadar gitmesini sağlar. Peki, sizin değiştirmeye çalıştığınız ve uğruna tüm emekleriniz ve anılarınızı kaybettiğiniz canlı? Hiç onu düşündünüz mü? Tabi ki hayır. Çünkü başlangıç noktasına düşene kadar bencilliğiniz ve hırsınız içerisinde kaybolmuştunuz. Şimdi ona bakın. Ne durumda? Sizce kaybetmiş mi? Yoksa kazanmış mı? Ben cevap vereyim ne kaybetti ne de kazandı. Siz kaybettiniz ve hayatından çıktınız. O ise bildiğinden şaşmayarak doğru olanı yaparak önüne bakıp yürümeye devam ediyor. Siz başlangıç noktasına geri düşerken o, başarılarına bir başarı daha eklemek için bir adım daha atmaya hazırlanıyor. Çünkü hırsı yok. Çünkü bencil değil. Çünkü bir hedefi var ve o hedefe emin adımlarla ilerliyor. Bu durumla ilgili çok güzel bir hikaye var: Şöyle ki ; kartalları gagalayarak yaralayabilen tek hayvan kargadır. Kargalar, kartalların sırtına çıkarak enselerinden gagalarıyla ısırmaya başlar. Kanatlarını açtığı zaman 2-3 metre uzunluğa ulaşan kartallar ise o sırada dönüp kargayı öldürmeye çalışmak, onunla uğraşmak yerine kanatlarını açıp gökyüzüne yükselir. Öyle yükselir ki karga belirli bir yükseklikten sonra nefes alamaz ve düşmeye başlar. Kartal, karga ile dövüşmek yerine onunla dalaşarak kendisine zarar veren hayvanı öldürmek ve etrafındaki hayvanlar tarafından kendi türünden bir hayvanı öldürüp katil olmak yerine yükselip önüne baktı. Sonuç? Kartala zarar vermek isteyen karga kaybetti ve düşmeye başladı. Kartal ise yükseklerden düşen kargayı gökyüzünden sadece izledi ve yuvasına geri döndü.

Unutmayın! Bu dünyada ya kartalsınız ya da karga. Size zarar veren insanlardan kurtulmak istiyorsanız hep bir adım daha ileriye adım atın ki yerini bilsin.